İçeriğe geç

Akvaryum Bakımının 5 Kuralı

Bitkiler ve hayvanlardan küçük bir ekosistem kurmak heyecan vericidir. Bazılarımız ilk akvaryumundan sonra bu hobiden hiç vazgeçemez. Daha büyük bir akvaryum alırız ya da yeni akvaryumlar kurarız. Ne yazık herkes akvaryum bakımında başarılı olamaz. Nasıl bakım yapacağımızı, hangi balıkları besleyebileceğimizi, balıklarımızı ne kadar beslememiz gerektiğini ya da bunun gibi önemli detayları yanlış biliyor olabiliriz. Bazı yanlış bilinenleri düzeltebilmek için “Akvaryum Bakımının 5 Kuralı” yazısını sizler için hazırladık. Hobiye yeni başlayanlar için faydalı olacağını düşünüyoruz.

Balık Beslemenin Püf Noktaları

1. Azot Döngüsünü Tesis Edin

Balıklarınızı akvaryuma koymadan önce azot döngüsünü tesis etmelisiniz. Daha önce bu ifadeyi duymadıysanız ne anlama geldiğini anlatalım. Azot döngüsü, balık dışkısı ve yenmemiş yemler nedeniyle açığa çıkan amonyak ve nitritin sıfıra indirilmesidir. Peki balık dışkısıyla sürekli olarak ortaya çıkan bu yan ürünler nasıl tamamen ortadan kaldırılabilir? Bunu yararlı bakteri kolonisi kurarak sağlayabiliriz. Bu koloninin kurulması çoğu zaman haftalar alır.

Öyleyse akvaryumu aldığımız gün, balıklarımızı da almamalıyız. Önce akvaryum azot döngüsünü tesis etmeliyiz. Bu döngüyü tesis etmenin farklı yöntemleri vardır. Bunun için balık yemi, dayanıklı bir balık, amonyak ya da bakteri kültürü kullanabiliriz.

Yapılmaması gereken akvaryumu balıklarla doldurup döngüyü sağlamaya çalışmaktır. Bu ortam balıklar için oldukça sağlıksızdır. İnsanların zehirli bir atmosferde yaşaması gibidir. Su parametreleri düzelene kadar balıklarınız çok kolay hasta olur ve hayatını kaybeder.

2. Su Değerlerini Tespit Edin

Kullandığınız suyun balıklarınız için uygun olup olmadığını biliyor olmalısınız. Bir test kiti alarak sudaki amonyağı, nitriti, nitratı ve pH seviyesini tespit edin. Amonyak, nitrit ve nitrat doğal yaşamın ürünleridir. Eğer kontrol edilmezlerse çoğalıp zehirlenmeye neden olabilirler.

Azot döngüsü tam olarak tesis edildiğinde suda hiç amonyak ve nitrit kalmaz. Bu durumun korunması ve kontrol edilmesi gerekir. Nitrat miktarını da düzenli su değişimleri ile kabul edilebilir seviyelerde tutmalısınız. Kullandığınız test kitindeki talimatları uygulayın ve aldığınız sonuca göre gerekli önlemleri alın.

Su parametrelerini düzeltmek için kimyasal ilaçlar kullanmak isteyebilirsiniz. Bu sorunun kolay yoldan çözümüdür. Ancak daha zahmetli olsa da düzenli su değişimi yapmak balıklarınız için daha sağlıklı bir çözümdür. Aksi belirtilmedikçe her hafta %20-25 oranında su değişimi yapın. Musluk suyu kullanıyorsanız önce birkaç gün dinlendirin ve sıcaklığını akvaryum suyuyla eşitleyin. Aynı zamanda içindeki klor gazından da kurtulmuş olursunuz.

Dip çekimi yapmayı da biliyor olmalısınız. Akvaryumun dibinde biriken artıklar su değişimi yaparken temizlenmelidir. Bunun için bir dip süpürgesi kullanın.

Suyun pH değeri ve sertliği de kontrol edilmelidir. Her balığın tahammül gösterebildiği pH değeri ve su sertliği farklıdır. pH değerinin kabul edilebilir seviyelerde olması ve sürekli değişiklik göstermemesi gerekir. Su sertliği ile pH değeri birbiriyle doğrudan alakalıdır. Sertliğin artması suyun daha alkali olmasına yani pH değerinin artmasına neden olur. Tersi durumdaysa su daha asidik olur ve pH değeri düşer. pH değerinin kontrol edilebilmesi için önce su sertliğinin ayarlanması gerekir.

3. Balıklarınız İçin Ön Araştırma Yapın

Balıklarınızı edinmeden önce ön araştırma yapmalısınız. Balığın ne kadar büyüyeceğini, karakterini, ihtiyacı olduğu akvaryum büyüklüğünü ve hangi balıklarla birlikte yaşayabileceğini araştırın.

Yeni başlayanların çok yaptığı bir hata balıkları görünümüne göre almaktır. Şanslı değilseniz dikkat etmeden aldığınız balıklar arasında çatışmalar yaşanır. Bunun sebebi mevcut balıkların ya da türlerin birbiriyle uyumsuz olmasıdır.  Örneğin iki beta balığı erkeğini aynı akvaryumda tutmak mümkün değildir. Birinden biri ölene kadar birbiriyle kavga ederler. Tetrazon ile gurami, beta ya da melek balığı bulundurmak da büyük bir hatadır. Çünkü uzun kuyruklu ve yavaş yüzen bu balıkların kuyruğunu yiyecektir.

Akvaryumun çok sayıda balıkla doldurulmaması gerekir. Mevcut akvaryumunuzda kaç balık besleyebileceğinizi öğrenmeli ya da beslemek istediğiniz balık sayısına uygun bir akvaryum edinmelisiniz. Akvaryumunuzu alırken balığınızı da tanımalısınız. Örneğin lepistes gibi canlı doğuranlar çok çabuk ürer ve kısa zamanda daha büyük bir akvaryum almanız gerekebilir. Neon tetra sürü içinde yaşadığında mutlu olur. Bu yüzden nano akvaryumda beslenemez.

Aşırı doldurulan bir akvaryumun dezavantajları nelerdir? Çatışmalar, stres ve hastalıklar… Su değerlerinde ani değişimler yaşanır, ki bu akvaryum bakımında hiç istenmez. Stres balıkların bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve hastalıkların baş göstermesine neden olur.

4. Balıklarınızı Aşırı Beslemeyin

Balıkları açlıktan öldürmenin hiç kolay olmadığını söyleyebiliriz. Günde bir defa, 5 dakika içinde yiyebilecekleri kadar yem vermek çoğu balık türü için yeterlidir. Mevcut türlerinize uygun yem kullanmalısınız. Pul yem birçok balık için uygundur. Ancak çöpçü balığı için artık yemlerin yeterli olacağını düşünmeyin. Onları dibe batan tablet yemlerle beslemeniz gerekir.

Balıklarınıza yediklerinden fazla yem vermeyin. Artan yemler suda kirliliğe sebep olur, amonyak ve fosfat miktarını arttırır. Bu durum ani su değişimleri ile sonuçlanabilir. Balıklarınız yavru değilse haftada bir gün onları aç bırakabilirsiniz. Bu sayede daha sağlıklı olurlar.

5. Aydınlatmayı Ayarlayın

Yeni başlayanlar için çok sinir bozucu hususlardan birisi yosunlarla uğraşmaktır. Yosunlar bitkilere benzer. Tüm bitkilerde olduğu gibi yosunların da ışığa ihtiyacı vardır. Akvaryum ışığını uzun süre açık bırakmak yosunların aşırı çoğalmasına ve balıklarınızın dinlenmek için zaman bulamamasına neden olur.

Akvaryumu pencerenin yakınına koymak yapılan hatalardandır. Bol miktarda güneş ışığı alan akvaryumda yosun patlamalarının yaşanması kaçınılmazdır. Su sıcaklığının aşırı artması da muhtemeldir.

Işık şiddeti de ayarlanmalıdır. Örneğin birçok tetra balığı yağmur ormanlarında yaşar. Yoğun bitki örtüsü içinde yaşamaya alışık olan bu balıklar loş ortamdan hoşlanır. Şiddetli bir aydınlatma kullanmak balıkların stres olmasına neden olur.

Akvaryum aydınlatmasının balıklarınız için değil, sizin için gerekli olduğunu unutmayın ve günde 12 saatten fazla açık bırakmayın. Evde kimse yoksa ışığı açık bırakmanın bir gereği yoktur. İşte ya da okulda olduğunuzda akvaryum ışığını kapalı tutun.

Tabii canlı bitkiler bulundurmak istisnadır. Eğer akvaryum bitkileri bulunduruyorsanız ışığı günde 10-12 saat açık bırakın. Canlı bitkiniz yosunlarınızın da ihtiyaç duyduğu besinleri kullanır ve yosun gelişimini azaltır.

Söylediklerimiz gözünüzü korkutmasın. Akvaryum bakımında bu 5 kurala dikkat edecek olursanız hem güzel görünümlü hem de sağlıklı bir akvaryumunuz olur. Temizliği için çok fazla zaman harcamanıza gerek yok. Her hafta bir saatinizi ayırmanız yeterli olacaktır.

Diğer evcil hayvanlar gibi balıkların da temiz, güvenilir ve stresten uzak bir yaşam alanına ihtiyacı vardır. Bunu sağlamak sizin elinizdedir ve göründüğü kadar zor değildir. Evet bazı hatalar yapabilir ve balık ölümleriyle karşılaşabilirsiniz. Bu her akvaryum severin başına gelir. Tecrübe kazandıkça akvaryum hobisi sizin için daha keyif verici ve zahmetsiz olacaktır.

Akvaryum Bakımının 5 Kuralı yazısının sonuna gelmiş bulunuyoruz. Facebook hesabınızı kullanarak ya da sitemize üye olarak yazımıza yorum yapabilir, tecrübelerinizi paylaşabilirsiniz. Üyelerimizin merak ettiklerini sorabildiği forumlarımıza da göz atabilirsiniz.

Bir cevap yazın