İçeriğe geç

Balıklarda Ağız Fungusu

Balığın ağzında oluşturduğu pamuksu yapı nedeniyle, mantar ya da fungus olarak tanımlanan bu hastalık aslında bakteriyel bir enfeksiyondur. Bu yüzden mantar ilacı ile değil de, antibakteriyel ilaçlarla ve antibiyotiklerle tedavi edilmelidir. Sadece balığın ağız kısmında değil; yüzünde, solungaçlarında ve çenesinde de görülebilir. Daha nadir olsa da, bazen balığın yüzgeçlerini de etkisi altına alır. Bu durumda kuyruk erimesi ile karıştırılması pek muhtemeldir. Gerçek mantar hastalığından en belirgin farkı, pamuksu yapının beyaz renkli değil de, gri renkli oluşudur. İlerleyen ağız fungusu balığın baş kısmında ve vücudunun yan taraflarında yaralara neden olacaktır.

Ağız mantarı, Flavobacterium columnare isimli bir gram negatif bakteri yüzünden ortaya çıkar. Bu bakteri akvaryum suyunda her zaman mevcut olsa da, sağlıklı bir ortamda balığa zararı olmaz. Hatta balık dışkısını parçalayarak, yararlı bakterilerin işleyebileceği hale getirir. Tabii yüzgeç erimesine sebep olan bakteri gibi fırsatçıdır. Fırsat verilecek olursa, canlı hücreleri ve dokuları yemeye başlar.

Yaralanan, örneğin kuyruğu yenen bir balığın deri bütünlüğü bozulur ve bakteriler yaranın içine nüfus eder. Neyse ki sağlıklı bir balığın bağışıklık sistemi bakterilerle savaşır ve onları yok eder. Ancak stres, yetersiz beslenme, yaralanma ya da su kirliliği nedeniyle bağışıklık sistemi zayıflayan balığın pek şansı yoktur. İstilacı bakteriler yaraya yerleşmek için çok zorlanmaz.

Ağız fungusu görüldüğünde ilk yapılması gereken balıkların kavga etmediğine ve birbirinin yüzgecini ısırmadığına emin olmaktır. Yem kalitesi, vitamin ihtiyacının karşılanıp karşılanmadığı ve su temizliği gözden geçirilmelidir. Suda amonyak ve nitrit bulunması ağız mantarı riskini arttırır. Hem su temizliğine hem de sudaki oksijen miktarına dikkat edilmelidir.

Yüzgeç erimesi ile karşılaştırıldığında, ağız fungusu genellikle daha yavaş ilerler. Ancak bazı durumlarda çok hızlı ilerleyerek birkaç gün içinde balık ölümüne neden olur. Bu yüzden erken teşhise ve tedaviye azami özen gösterilmelidir. Bulaşıcı olduğu için ayrı bir karantina akvaryumu kurulmasında fayda vardır.

Balık Ağız Fungusu Tedavisi

Kanamisin antibiyotiği gram negatif bakterilere karşı etkilidir. Ağız fungusu tedavisinde başarı gösterir. Antibakteriyel ilaçlar da kullanılabilir. Bir hafta boyunca fenoksietanol (100 mg/lt) ya da beş güne kadar nifurpirinol (0.2 mg/lt) kullanımı çoğu zaman hasta balığı iyileştirir. Ancak nifurpirinol gibi bazı ilaçların, azot döngüsüne zarar verdiği yani yararlı bakterileri öldürdüğü bilinmelidir. Her tür ilacın kullanımında ilaç prospektüsüne riayet edilmeli, kişisel koruyucu önlemler mutlak suretle alınmalıdır.

Ağız mantarı ile gerçek mantar hastalığı ve yüzgeç erimesi arasında ayrım yapmak kolay olmadığından, her üç hastalığın tedavisini sağlayan ilaçlar üretilmiştir. Bu ilaçların kullanımı, yanlış teşhis nedeniyle oluşabilecek zaman kayıplarının önüne geçer. Tedaviden sonra yapılması gereken balık bakımının aksatılmaması, su kalitesinin korunması, su kimyasına özen gösterilmesi, kaliteli balık yemi kullanılması ve balık davranışlarının gözlemlenmesidir.

Çay Ağacı Yağı ve Tuz

Çay ağacı yağı, bakteriyel enfeksiyonların ortaya çıkmasını bir nebzeye kadar engelleyebilir. Yaralı ya da yüzgeçleri ısırılan balığı, başka bir akvaryuma almak ve çay ağacı yağı ile tedavi etmek; ağız mantarını, yüzgeç erimesini ve mantar hastalığını engelleyebilir.

Suda tuz bulunması ağız fungusu dahil birçok bakteriyel enfeksiyonun oluşumunu güçleştirir. Ancak mevcut balıkların tuzdan rahatsız olmaması gerekir. Lepistesleri ya da moli balıklarını besliyorsanız, akvaryum suyuna bir miktar tuz karıştırabilirsiniz. Tabii tuz konsantrasyonunun kabul edilebilir değerlerde olması gerekir. Kabaca her 5 litre suya 1 çay kaşığı tuz karıştırılmasının sakıncası olmayacaktır.

Balık Ağız Mantarı Korunma Yöntemleri

Ağız fungusu bakımına dikkat edilen akvaryumlarda genellikle ortaya çıkmaz. Daha çok düzenli bakımı ihmal edilen ve aşırı kalabalık akvaryumlarda ortaya çıkar. Bu yüzden hastalığın ortaya çıkmaması için akvaryum kurulumuna dikkat edilmeli, uyumlu balıklar bir arada bulundurulmalı, akvaryum bakımı aksatılmamalı ve balıklar akvaryuma koyulmadan önce azot döngüsü tesis edilmelidir. Mevcut balıklar aynı su değerlerine ve su sıcaklığına ihtiyaç duyuyor olmalıdır. Örneğin beta balığı gibi bir tropik balıkla, japon balığı gibi daha soğuk suya ihtiyaç duyan bir balık aynı akvaryumda olmamalıdır.

Balıkların birbirini yaralaması ağız fungusu da dahil birçok hastalığa davetiye çıkartır. Özellikle ciklet balıkları birbirlerini yaralamaya müsait canlılardır. Bu yüzden ciklet akvaryumu kurulacaksa, balık uyumuna azami özen gösterilmeli ve kayalarla saklanma alanları oluşturulmalıdır. Canlı doğuran balıkları, asidik suda beslemek ve beta balığını soğuk suda tutmak da ağız mantarının habercisidir. Japon balıklarının filtresiz bir akvaryumda beslenmesi ve akvaryumda kapasitesinden fazla balık bulundurulması çok yaygın görülen hatalardır. Bu hatalar hastalıkları beraberinde getirecektir.

Bir cevap yazın